9-8-2015 tarihli Akıl körelmesi başlıklı yazısında "Modern" kavramını ele almakta.
Bı yazıdan altını çizdiklerim:
"Descartes'in sağı solu var. Dekartçılar arasında birbirinin zıddı olan düşünürlerin mevcudiyetini herkes biliyor..."
"Acaba zamanın ilerlemesiyle gelen hep iyi midir doğru mudur, “yeni bulduk, yeni gördük” dediğimiz her şey tebcil edilmek mi gerekir? Zamanın akışı ile “olumlu değişim eğrisi” kendiliğinden (bizâtihi) kesintisiz ve inişsiz-kırılmasız olarak yukarıya mı gider? Öyle mi oldu şimdiye kadar? Zaman akıp giderken maddî ve teknolojik imkanlar ve aletler gelişti de, manevî ruhî ahlakî kültürel dengemiz huzurumuz mutluluğumuz gelişti mi?"
"Hiçbir devir homojen değildir. Meselâ 19. asrın pozitivist olduğu söylenir. Genel (vitrin) hatlarıyla doğrudur. Ama ben 19. asırda, ancak Hıristiyan ahlâkıyla kurtuluşa erileceğini savunan bir düzine düşünür ismini hemen sıralayabilirim."
"Kavramları günah keçisi haline de getirmeyelim, tabu haline de, sihirli değnekler haline de. Hiçbirini yapmayalım bunların. Kavramlarla oynamak kendi aklımızla oynamaktır; onları süzmeyi (temyiz etmeyi) ciddiyetle becerebilirsek aklımız da doğru kıyasları değerlendirmeleri testleri itidal içinde yapabilir."
"Her çıkış yolu, her ufuk yolculuğu; içimizden, yani insanın içinden, ruhundan, yüreğinden, şuurundan geçer. İnsanı atlamak yolsuzlukta yol aramaktır. (Cevdet Paşa)"
"Bir şey söylemek istiyorsan, bana insanı anlat önce. Gösterdiğin yol insandan geçiyor mu?"
"K. Jasper'in bir sözü var: “Felsefe yeni bir şey vermez; var olanı uyandırabilir. Hatırlamaya, tespite ve muhâfazaya yardımcı olabilir. Felsefede herkes esasen bilmekte olduğu şeyleri (daha iyi) anlar.”"
"İdris Küçükömer, “Tamir ustasının âlet takımı vardır, sosyal bilimcinin kavramlar dosyası.” derdi. Tamir ustası âletleriyle gösteri yapmaz; iş yapar. Ama bazı sosyal bilimciler, “kavramlar dosyası”nı, işporta tezgâhında teşhir etmeyi marifet sanıyor. Ürettiği hiçbir şey yok. Oynuyor onlarla ve bu oyunculuk ona yetiyor!"